—————————————————-
Anka Novel
[Çevirmen: Kül]
[Prova Okuyucu: Kül]
—————————————————-
Bölüm 1: Önsöz – Bir Kahramanlık Fantezisinde Profesör
Profesörümü öldürmek istedim.
Bu yüzden Hiaka Akademi: Suikastçı Bölümü oyununa kendimi kaptırmıştım.
Bu oyunda, mezun olmak için profesöre suikast düzenlemeniz gerekiyordu. Oldukça ilginç bir konsept, değil mi?
Bir yıl boyunca, profesörleri kolay ve normal modlarda 300’den fazla kez öldürerek usta bir oyuncu oldum. Sonunda, zor modda ortaya çıkan iblis profesörü zahmetsizce öldürebileceğim noktaya ulaştım.
Burada durmalı mıyım?
Tam gerçek hayata dönmeyi ve çimlere dokunmayı düşünürken, önümde bir açılır pencere belirdi.
< [Kahramanlık Fantezisinde Profesör] güncellemesi artık kullanılabilir. Oynamak ister misiniz? >
Yapılacak daha farklı şeyler mi vardı?
Detayları dikkatlice okudum. Bu sefer oyuncu bir profesör olacaktı. Suikastçı olmak yerine, oyuncu öğrencileri daha güçlü olmaları için eğiten kişi olacaktı – bir yandan da onlar tarafından suikasta uğramaktan kaçınacaktı.
Konsept kulağa oldukça eğlenceli geliyordu. Dünyanın ortamı ve bilgileri de kahramanca bir fantezi hikayesine genişletilmişti.
Ama çelişkili hissettim.
Bir profesörün bakış açısından mı oynayacağım?
Bir zamanlar profesör olmayı hayal ederdim. Araştırmayı seviyordum ve çalıştığım şeyleri başkalarına öğretme fikri beni büyülüyordu. Unvanın kendisi – “Profesör”- belli bir cazibeye sahipti. Girişimci, doktor, politikacı, üniversite profesörü… Hepsi toplumda başarının sembolleriydi.
Genç yaşta ailemi kaybettikten sonra sıradan bir hayat yaşadığım için okumanın kaderimi değiştirebileceğine inanırdım. Ağzımda çürük bir tahta kaşıkla doğmuş olsam bile, onu çabalayarak gümüş, hayır, altın bir kaşığa dönüştürebileceğime inanırdım.
Ama beklentilerim bir illüzyonun havada eriyip gitmesi gibi paramparça oldu.
Dünya adil değildi.
Arkadan bıçaklandım, dışlandım ve toplumdan dışlanmış biri gibi muamele gördüm. Yıllarımı yüksek lisans okulunda hayal kırıklığımı bastırarak geçirdim ama hepsi boşunaydı.
Sonunda tezim benden çalındı. Otuz yaşıma geldiğimde borç batağındaydım. Ve sanki kader yeterince acımasız değilmiş gibi, bana kanser teşhisi kondu.
O zaman, bir zamanlar tanrı gibi saygı duyduğum profesörüm gözlerimin içine baktı ve şöyle dedi,
“Neden bu tezin sana ait olduğunu düşünüyorsun?”
Şimdi profesörleri öldürmekle ilgili bir oyuna neden takıntılı hale geldiğimi anlıyor musunuz?
O zamandan beri, hastalığımla mücadele ederken oyun oynamaktan başka bir şey yapmadım. Gidecek hiçbir yerim ve görüşecek kimsem yoktu. Günler monoton bir şekilde, bir kitabın sayfalarının dönmesi gibi boş ve anlamsız geçiyordu.
Ve şimdi oyun, bana profesör olabileceğim bir DLC öneriyordu.
Bu beni çelişkili hissettiriyor.
Tabii ki bu oyunda “profesör” olmak gerçek bir üniversite profesörü olmakla aynı şey değildi. Daha çok bir akademide öğretmen olmak gibiydi.
En azından yüksek lisans öğrencisi olmakla ilgili bir DLC değildi.
Hadi yapalım şunu.
< Lütfen DLC [Kahramanlık Fantezisinde Profesör] için zorluk seviyesini seçin. >
Zor modu geçtikten sonra kendime güvenim gelmişti. Daha da zorlayıcı bir şey istiyordum. Oynamaya karar verdiğime göre, neden en zor zorluğa geçmeyeyim?
Seçeneklerin üzerine geldiğimde yeni bir zorluk ortaya çıktı.
< Kahramanlık Fantezisinde Profesör: [Cehennem Modu] Ver 1.0.0 >
Ana oyunda var olmayan bir zorluk modu.
Kesinlikle zorlayıcı olacaktı. Yine de tereddüt etmeden seçtim.
Ne de olsa bu sadece bir oyundu.
“Ha? Bekle, ekran neden-”
…Sonuçta, oyunun içinde uyanmayı hiç beklemiyordum.
—————————————————-
Anka Novel
[Çevirmen: Kül]
[Prova Okuyucu: Kül]
—————————————————-
Ç.N: DLC oyunlara ekstra özellikler, hikayeler, haritalar veya karakterler ekleyen bir güncelleme ya da eklenti paketidir.
Hop isekai
Deneme 1 2 yorum gidiyor mu